Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Siyaset, ekonomi ve güven...

Ticaretin olmazsa olmazıdır, güven. Herkesin bildiği üzere para, güvensiz ortamdan kaçar. Bugün geldiğimiz noktada küresel krizler yaşanmasına ve Türk Lirası'nın döviz karşısında ciddi değer kayıpları yaşamasına rağmen Türkiye ekonomisi ayakta kalmaya devam ediyor. Peki, bu gücün kaynağı veya ekonominin güçlü kalmasının nedeni ne?   Dünya'nın kaderini belirleyen ülkedir, Türkiye. Coğrafik koşulları olduğu kadar, yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile de değerli olan Türkiye; son 15 yılın göç ve güç ülkesi olmuştur. Bölgesel güç olma hedefi ile yola çıkan Türkiye'nin 2030 yılında Dünya'nın ilk 10 ekonomisinden birisi olması kaçınılmaz görünüyor. Peki, nasıl başaracak bunu?   Türkiye'nin en önemli kozu, güvenlik. Siyasi zeminde her ne kadar iktidar ciddi kayıplara imza atıyor olsa bile, ekonomi alanında elde edilen başarılar küresel dengelerin çok üzerinde artı kazanımlar. Akaryakıt başta olmak üzere temel gıda fiyatlarında gerçekleşecek indirimler ile piyasaların sosyo ekonomik dengeler çizgisine geleceğini kabul etmeliyiz. Türkiye'de ve Dünya'da var olan gerçeklik şudur ki; ekonomi olmazsa siyaset olmaz. Ekonominin var olması içinde gerekli en temel değer, güvendir.   Türkiye'nin 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasından bugüne geldiği nokta, iç ve dış güvenlik ile milli savunma başarısı olarak kayıtlara geçmiştir. Yüzüncü yaşına aylar kalan Türkiye'nin elde ettiği güvenlik başarısı, küresel sermayenin pandemiye rağmen kendisine yönelmesini sağlamıştır. Nükleer enerji santralleri inşa eden, her şehrinde gelişmekte olan üniversiteleri olan, şehir hastaneleri ile pandemide küresel bir marka olan, organize sanayi bölgeleri ile istihdam gücünü artıran Türkiye'nin gelişmeye çok yakın gelişmekte olan bir ülke olduğunu öngörmeliyiz. Türkiye'nin göç haritasındaki yoğun trafiğini ve ihracat ile yabancı yatırımcı gücünü değerlendirdiğimizde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel bir lider olduğunu görürüz. Her ne kadar bugün muhalefet tarafından hedefe konuyor olunsa bile, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun terörü bitiren başarılı iç güvenlik adımlarını inkar edemeyiz.   Türkiye'nin ekonomisini güçlendiren, siyasi istikrarsızlığın oluşmasını engelleyen güven ortamının tesisinde; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı lideri Hakan Fidan üçlüsünün pozitif koordinasyonunun önemi büyük. Bugün Bursa'da olacak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu Türkiye özelinde Bursa öznesi ile değerlendirdiğimizde, yukarıdan aşağı bahsettiğimiz başarılı sürecin minyatürünü kentte yaşayarak görürsünüz.   Bursa; Vali Yakup Canbolat liderliğinde güvenlik ve asayiş sorunlarını hızla çözümleyen, yerel yönetimleri ve kaymakamları ile koordinasyonu güçlü, büyük olduğu kadar güvenli bir dünya kentidir. Bursa'da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiğimizde; İçişleri Bakanlığı ve yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı unsurlar ile bakanlık birimlerinin kentte başarılı bir pandemi ve devamında güvenlik süreci yürüttüğünü görmekteyiz. Her ne kadar FETÖ başta olmak üzere menfaat çevrelerinin ciddi anlamda hedefinde olsa bile; Bursa Valisi Yakup Canbolat, başarılı projeleri hayata geçirerek kenti güven şehri haline getirmiştir.   Bugün Bursa'da olacak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Muhtarlarla Elele" projesinde en önemli destekçi olan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ı ve ekibini de unutmamak gerekiyor. Hem gönül belediyeciliği hemde dürüst ve ilkeli yerel yönetimin marka ismi olan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğu kadar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da gurur kaynağı.   Güven ile teşkil edilen ortamlarda yürütülen başarılı siyasetin ve güçlü ekonomik kazanımların adeta küresel bir minyatürü olan Bursa, büyük olduğu kadar güçlü ve güvenli bir şehir. Ve bu sürece en büyük katkıyı koyan başta Vali Yakup Canbolat; devamında BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı ve tüm yerel yöneticileri tebrik etmek gerekiyor. Kabul etmeliyiz ki Bursa; tüm sorunları ile mücadele eden güçlü olduğu kadar güvenilir ve bir o kadar da büyük şehirdir.
Ekleme Tarihi: 28 Aralık 2021 - Salı

Siyaset, ekonomi ve güven...

Ticaretin olmazsa olmazıdır, güven. Herkesin bildiği üzere para, güvensiz ortamdan kaçar. Bugün geldiğimiz noktada küresel krizler yaşanmasına ve Türk Lirası'nın döviz karşısında ciddi değer kayıpları yaşamasına rağmen Türkiye ekonomisi ayakta kalmaya devam ediyor. Peki, bu gücün kaynağı veya ekonominin güçlü kalmasının nedeni ne?

 

Dünya'nın kaderini belirleyen ülkedir, Türkiye. Coğrafik koşulları olduğu kadar, yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile de değerli olan Türkiye; son 15 yılın göç ve güç ülkesi olmuştur. Bölgesel güç olma hedefi ile yola çıkan Türkiye'nin 2030 yılında Dünya'nın ilk 10 ekonomisinden birisi olması kaçınılmaz görünüyor. Peki, nasıl başaracak bunu?

 

Türkiye'nin en önemli kozu, güvenlik. Siyasi zeminde her ne kadar iktidar ciddi kayıplara imza atıyor olsa bile, ekonomi alanında elde edilen başarılar küresel dengelerin çok üzerinde artı kazanımlar. Akaryakıt başta olmak üzere temel gıda fiyatlarında gerçekleşecek indirimler ile piyasaların sosyo ekonomik dengeler çizgisine geleceğini kabul etmeliyiz. Türkiye'de ve Dünya'da var olan gerçeklik şudur ki; ekonomi olmazsa siyaset olmaz. Ekonominin var olması içinde gerekli en temel değer, güvendir.

 

Türkiye'nin 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasından bugüne geldiği nokta, iç ve dış güvenlik ile milli savunma başarısı olarak kayıtlara geçmiştir. Yüzüncü yaşına aylar kalan Türkiye'nin elde ettiği güvenlik başarısı, küresel sermayenin pandemiye rağmen kendisine yönelmesini sağlamıştır. Nükleer enerji santralleri inşa eden, her şehrinde gelişmekte olan üniversiteleri olan, şehir hastaneleri ile pandemide küresel bir marka olan, organize sanayi bölgeleri ile istihdam gücünü artıran Türkiye'nin gelişmeye çok yakın gelişmekte olan bir ülke olduğunu öngörmeliyiz. Türkiye'nin göç haritasındaki yoğun trafiğini ve ihracat ile yabancı yatırımcı gücünü değerlendirdiğimizde; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel bir lider olduğunu görürüz. Her ne kadar bugün muhalefet tarafından hedefe konuyor olunsa bile, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun terörü bitiren başarılı iç güvenlik adımlarını inkar edemeyiz.

 

Türkiye'nin ekonomisini güçlendiren, siyasi istikrarsızlığın oluşmasını engelleyen güven ortamının tesisinde; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı lideri Hakan Fidan üçlüsünün pozitif koordinasyonunun önemi büyük. Bugün Bursa'da olacak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu Türkiye özelinde Bursa öznesi ile değerlendirdiğimizde, yukarıdan aşağı bahsettiğimiz başarılı sürecin minyatürünü kentte yaşayarak görürsünüz.

 

Bursa; Vali Yakup Canbolat liderliğinde güvenlik ve asayiş sorunlarını hızla çözümleyen, yerel yönetimleri ve kaymakamları ile koordinasyonu güçlü, büyük olduğu kadar güvenli bir dünya kentidir. Bursa'da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiğimizde; İçişleri Bakanlığı ve yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bağlı unsurlar ile bakanlık birimlerinin kentte başarılı bir pandemi ve devamında güvenlik süreci yürüttüğünü görmekteyiz. Her ne kadar FETÖ başta olmak üzere menfaat çevrelerinin ciddi anlamda hedefinde olsa bile; Bursa Valisi Yakup Canbolat, başarılı projeleri hayata geçirerek kenti güven şehri haline getirmiştir.

 

Bugün Bursa'da olacak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Muhtarlarla Elele" projesinde en önemli destekçi olan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ı ve ekibini de unutmamak gerekiyor. Hem gönül belediyeciliği hemde dürüst ve ilkeli yerel yönetimin marka ismi olan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğu kadar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da gurur kaynağı.

 

Güven ile teşkil edilen ortamlarda yürütülen başarılı siyasetin ve güçlü ekonomik kazanımların adeta küresel bir minyatürü olan Bursa, büyük olduğu kadar güçlü ve güvenli bir şehir. Ve bu sürece en büyük katkıyı koyan başta Vali Yakup Canbolat; devamında BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı ve tüm yerel yöneticileri tebrik etmek gerekiyor. Kabul etmeliyiz ki Bursa; tüm sorunları ile mücadele eden güçlü olduğu kadar güvenilir ve bir o kadar da büyük şehirdir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.