Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Gözden kaçmayanlar...

Göz önünde olanlar kadar göz önünde olmayanlarda değerli ve önemlidir. Son dönemde siyasetin ve ekonominin satır arasında yaşanan gelişmeler yarınlara dair önemli işaretler veriyor. Öngörü ve tespitleri sürekli çıkan ve yine iktidar kanadı tarafından sürekli engellenerek eleştirilen birisi olarak net ifade etmeliyim ki; hepimizi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan soğutuyorlar!   Bursa gibi büyükşehirlerde gördüğümüz en net gerçeklik, yerel yönetim bürokratlarının halk ile AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın arasını tamiri imkansız bir şekilde açtığı. Önceki gün Bursa'ya kapsamlı bir ziyaret gerçekleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ziyaretine katılmama ve bu kadar değerli bir programı takip etmeme nedenimde bu. Evet, bugünkü Kültür ve Turizm Bakanı programını da benzer gerekçeler ile takip etmeyi planlamıyorum! AK Parti'nin içerisindeki klikler ve yerel yönetimlerin içerisinde kendisini imparator ilan eden bürokratlar ile bunlara izin veren belediye başkanları yüzünden ilk genel seçimlerde AK Parti büyük kaybedecek! AK Parti'nin büyükşehirlerde kaybedeceğine dair tüm doğruları yerel yönetimlerin sert üslupları ve beraberinde iş dünyasının AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dair pozitif adımlardan uzaklaşmasından anlıyoruz. Buna dair en net buluşma; önceki gün gerçekleşti. TÜSİAD'ın MÜSİAD'ı ziyareti bize gösterdi ki, ekonomi asla siyasetin gölgesinde kendisini bir yem olarak sınıflandırmaz. Türkiye gibi güçlü bir ülkenin en temel değeridir, ekonomi. Bilindiği gibi Bursa'da da ekonomi ve siyaset dünyası arasında soğuk rüzgarlar esiyor...   ***   Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, uzun zamandır takip ettiğim önemli bir küresel oyuncu. Hem söylemleri hemde söylemine yansıyan mimikleri ve beraberinde sarf ettiği kelimeleri ile konuşmasına derinlik katan Kaslowski, son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ağır eleştirilerinin gündeminde idi. Ve önceki gün TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, MÜSİAD'a önemli olduğu kadar kritik bir ziyaret gerçekleştirdi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD'ı ziyaret ederek genel başkanlığa seçilen Mahmut Asmalı’yı tebrik eden Kaslowski'nin gündeminde; TÜSİAD'ın "geleceği inşa raporu" yer aldı. Ziyareti sosyal medya hesaplarından duyuran MÜSİAD'ın şu cümlesi fazlası ile değerli ve üzerinde düşünülmesi gereken mesajlar içeriyor; "görüşmede Türkiye’deki ekonomik gelişmeler ve iş dünyamıza dair fikirler ele alındı." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a açık destek veren MÜSİAD, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkça eleştirdiği TÜSİAD ile hangi ekonomik gelişmeleri ve iş dünyasına dair fikirleri ele aldı? Evet, görünen o ki; iş dünyasının iktidar kanadı da gelişen siyasi gerginliklerden ve bunların uluslararası ticareti ile ihracatına vereceği zarardan ciddi endişe duyuyor!   ***   Yine gözden kaçmayan bir diğer husus; Ankara'da gerçekleşen muhalefet büyükşehir belediye başkanları buluşması. 11 Büyükşehir Belediye Başkanı'nın Ankara'da buluşması önemli. Türkiye'nin hem oy hem ekonomi hemde demografik dengelerini belirleyen güçlü şehirlerinin belediye başkanları, hem iktidara hemde uluslararası kanatlara demokrasi ve saygınlık çağrısı yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden yürüyen iktidar ve muhalafet kavgasının ülkeye ne kadar zarar verdiğini son günlerde hepimiz yaşayarak görüyoruz. Maalesef Başkanlık sistemi ile birlikte devletinde işleyişi ağırlaştı ve devlet ile siyaset iç içe hantal olduğu kadar ayrıştıran bir sürece büründü. Gelinen noktada görüyoruz ki; Türkiye'nin ilerleyen aylarda Suriye veyahut Sudan olması kaçınılmaz! En azından birilerinin bu yöndeki emellerine siyasetin yanlış hamleler ile destek verdiğini görmek üzüntü verici.   Bir yanda ekonomik olumsuzluklar öte yandan kış şartlarının beklendiği şekilde gelişmemesi ile gerçekleşen kuraklık, ulusal bir kıtlık olgusunu da toplumun derin hafızasına kaydediyor. Camilerin pandemi süreci ile boşaldığı ve gençler ile çocukların İslam coğrafyasından çeşitli nedenlerle uzaklaşarak cep telefonu, tablet gibi araçlarla dijital dünyanın egemenliğine teslim edilmesini de çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Terör örgütlerinin dağdan metropollere kaçarak yerleştiğini ve yine bu dönemlere dair önemli tespitleri de yıllar önce yazdığım köşe yazılarımda belirtmiştim. Evet, artan yokluk ve yoksulluk süreçleri zenginler için can ve mal güvenliğinin tehlikeye girmesine neden oluyor. Yine aşırı derecede artan yoksulluk, orta düzey başta olmak üzere alt kesimde intiharların artmasına, gayri resmi ve gayri ahlaki kazanımların meşrulaşmasına neden oluyor. Asayiş ve adli veriler başta olmak üzere sağlık ve ekonomik verileri incelediğimizde hızla çöken bir toplum ile karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz.   Belki yine birileri bana kızıyor ve beni yine bitirme mücadelesi ile hareket ediyor olacaktır. Ancak unutmayınız ki; bir şekilde halk ile devletin arası açılırsa, kimsenin can ve mal güvenliği kalmaz! Bu sebeple, kişisel öfkelerin yerini alacak toplumsal bütünleşmenin formüllerini bulmakta fayda var. Hasılı; eskilerin dediği gibi, "biri gider biri gelir, bu döngü böyle sürer gider!"
Ekleme Tarihi: 29 Aralık 2021 - Çarşamba

Gözden kaçmayanlar...

Göz önünde olanlar kadar göz önünde olmayanlarda değerli ve önemlidir. Son dönemde siyasetin ve ekonominin satır arasında yaşanan gelişmeler yarınlara dair önemli işaretler veriyor. Öngörü ve tespitleri sürekli çıkan ve yine iktidar kanadı tarafından sürekli engellenerek eleştirilen birisi olarak net ifade etmeliyim ki; hepimizi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan soğutuyorlar!

 

Bursa gibi büyükşehirlerde gördüğümüz en net gerçeklik, yerel yönetim bürokratlarının halk ile AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın arasını tamiri imkansız bir şekilde açtığı. Önceki gün Bursa'ya kapsamlı bir ziyaret gerçekleştiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ziyaretine katılmama ve bu kadar değerli bir programı takip etmeme nedenimde bu. Evet, bugünkü Kültür ve Turizm Bakanı programını da benzer gerekçeler ile takip etmeyi planlamıyorum! AK Parti'nin içerisindeki klikler ve yerel yönetimlerin içerisinde kendisini imparator ilan eden bürokratlar ile bunlara izin veren belediye başkanları yüzünden ilk genel seçimlerde AK Parti büyük kaybedecek! AK Parti'nin büyükşehirlerde kaybedeceğine dair tüm doğruları yerel yönetimlerin sert üslupları ve beraberinde iş dünyasının AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dair pozitif adımlardan uzaklaşmasından anlıyoruz. Buna dair en net buluşma; önceki gün gerçekleşti. TÜSİAD'ın MÜSİAD'ı ziyareti bize gösterdi ki, ekonomi asla siyasetin gölgesinde kendisini bir yem olarak sınıflandırmaz. Türkiye gibi güçlü bir ülkenin en temel değeridir, ekonomi. Bilindiği gibi Bursa'da da ekonomi ve siyaset dünyası arasında soğuk rüzgarlar esiyor...

 

***

 

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, uzun zamandır takip ettiğim önemli bir küresel oyuncu. Hem söylemleri hemde söylemine yansıyan mimikleri ve beraberinde sarf ettiği kelimeleri ile konuşmasına derinlik katan Kaslowski, son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ağır eleştirilerinin gündeminde idi. Ve önceki gün TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, MÜSİAD'a önemli olduğu kadar kritik bir ziyaret gerçekleştirdi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD'ı ziyaret ederek genel başkanlığa seçilen Mahmut Asmalı’yı tebrik eden Kaslowski'nin gündeminde; TÜSİAD'ın "geleceği inşa raporu" yer aldı. Ziyareti sosyal medya hesaplarından duyuran MÜSİAD'ın şu cümlesi fazlası ile değerli ve üzerinde düşünülmesi gereken mesajlar içeriyor; "görüşmede Türkiye’deki ekonomik gelişmeler ve iş dünyamıza dair fikirler ele alındı." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a açık destek veren MÜSİAD, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkça eleştirdiği TÜSİAD ile hangi ekonomik gelişmeleri ve iş dünyasına dair fikirleri ele aldı? Evet, görünen o ki; iş dünyasının iktidar kanadı da gelişen siyasi gerginliklerden ve bunların uluslararası ticareti ile ihracatına vereceği zarardan ciddi endişe duyuyor!

 

***

 

Yine gözden kaçmayan bir diğer husus; Ankara'da gerçekleşen muhalefet büyükşehir belediye başkanları buluşması. 11 Büyükşehir Belediye Başkanı'nın Ankara'da buluşması önemli. Türkiye'nin hem oy hem ekonomi hemde demografik dengelerini belirleyen güçlü şehirlerinin belediye başkanları, hem iktidara hemde uluslararası kanatlara demokrasi ve saygınlık çağrısı yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden yürüyen iktidar ve muhalafet kavgasının ülkeye ne kadar zarar verdiğini son günlerde hepimiz yaşayarak görüyoruz. Maalesef Başkanlık sistemi ile birlikte devletinde işleyişi ağırlaştı ve devlet ile siyaset iç içe hantal olduğu kadar ayrıştıran bir sürece büründü. Gelinen noktada görüyoruz ki; Türkiye'nin ilerleyen aylarda Suriye veyahut Sudan olması kaçınılmaz! En azından birilerinin bu yöndeki emellerine siyasetin yanlış hamleler ile destek verdiğini görmek üzüntü verici.

 

Bir yanda ekonomik olumsuzluklar öte yandan kış şartlarının beklendiği şekilde gelişmemesi ile gerçekleşen kuraklık, ulusal bir kıtlık olgusunu da toplumun derin hafızasına kaydediyor. Camilerin pandemi süreci ile boşaldığı ve gençler ile çocukların İslam coğrafyasından çeşitli nedenlerle uzaklaşarak cep telefonu, tablet gibi araçlarla dijital dünyanın egemenliğine teslim edilmesini de çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Terör örgütlerinin dağdan metropollere kaçarak yerleştiğini ve yine bu dönemlere dair önemli tespitleri de yıllar önce yazdığım köşe yazılarımda belirtmiştim. Evet, artan yokluk ve yoksulluk süreçleri zenginler için can ve mal güvenliğinin tehlikeye girmesine neden oluyor. Yine aşırı derecede artan yoksulluk, orta düzey başta olmak üzere alt kesimde intiharların artmasına, gayri resmi ve gayri ahlaki kazanımların meşrulaşmasına neden oluyor. Asayiş ve adli veriler başta olmak üzere sağlık ve ekonomik verileri incelediğimizde hızla çöken bir toplum ile karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz.

 

Belki yine birileri bana kızıyor ve beni yine bitirme mücadelesi ile hareket ediyor olacaktır. Ancak unutmayınız ki; bir şekilde halk ile devletin arası açılırsa, kimsenin can ve mal güvenliği kalmaz! Bu sebeple, kişisel öfkelerin yerini alacak toplumsal bütünleşmenin formüllerini bulmakta fayda var. Hasılı; eskilerin dediği gibi, "biri gider biri gelir, bu döngü böyle sürer gider!"

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.