Asırlardır süre gelen imparatorluk döneminin sona gelmesine yakın bir dönemde başlayan işgaller; sadece Anadolu için değil, Türk ve İslam coğrafyasının geneli için acı felaketlerin yaşandığı yıllara sebebiyet vermiştir. Dünya'nın adeta hep birlikte çullandığı Osmanlı İmparatorluğu ve Türk Dünyası'nı Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları hayatlarını hiçe sayarak muhafaza etmişlerdir. Aziz Türk Milleti'nin cefakar analarının yetiştirdiği yiğit evlatlar ile kurulan Kuvai Milliye taburları Anadolu'nun heryerinde muzaffer olurken, İstiklal savaşları ile bir milletin istikbal mücadelesi kahramanlık destanları ile tarihe kazınmıştr. Çanakkale'nin Geçilmez, Maraş'ın Kahraman, Antep'in Gazi, Urfa'nın Şanlı olduğu bu kutlu mücadelenin sonunda, Türk'e zincir vuralamayacağı tüm kaianata Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurularak bir kere daha ilan edilmiştir.
Bugün vefatının 83'ncü yılında büyük bir yokluk ve hüzün ile andığımız Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün nezdinde tüm gazi ve şehitlerimiz ile isimsiz kahramanlarımızı bir kere daha hayır dua ile yad ediyorum. Günümüzde Z kuşağı olarak adlandırılan neslin yüzyıl önce benzer özellikleri sergileyen nesil olduğunu unutmamamız gerekiyor. Lise sıralarından kalkarak Cumhuriyet Ordularına katılan o bıyığı bile terlememiş gençler ile kuruldu Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Elbette bedeli ağır olduğu kadar sonu zaferlerle dolu bu kutlu mücadeleyi tek başına bir savaş hikayesi veyahut destan olarak tasfir etmek doğru değil. 10 yılda demir ağlar ile örülen Cumhuriyet, köylere kadar uzanan eğitim ateşi ile her türlü karanlığın ülkeden sökülüp atılmasına neden oldu. O dönem Osmanlı'nın yıkılışına sebep olan tüm unsurların Anadolu topraklarından atıldığı yıllar olup acı olduğu kadar yokluk dolu yıllardır. Bugün yüzyıl sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunun 98'nci yılında bir kere daha ifade etmekten gurur duyuyorum ki; iyi ki Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları vardı.
***
Türkiye'nin tek başına büyük bir güç olduğunu kanıtlayan ve Yüce Türk Milleti'nin bir çok devlet sancağı altında yeniden doğmasına vesile olan ismin Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu o devletlerin gizli ajandalarında ve meclis tutanaklarında görürsünüz. Dünya'ya adeta bela olan Türk, Atatürk sayesinde Aziz Türk Milleti ve İslam coğrafyası kafir zulmünden kurtulmuştur. Manda ordularını reddetmek suretiyle Türk Ordularını kurarak güçlendiren Gazi Atatürk, kadınların ve çocukların yarının ışığı olduğunu her platformda ifade etmiştir. Nutuk ile dünya'nın nutkunu kesen Cumhuriyet mücadelesini ve ödenen bedelleri net bir dille ifade eden Gazi Atatürk, aynı zamanda Aziz Milletin evlatlarına da Gençliğe Hitabesinde gideceği yolu belirgin işaretler ile ifade etmiştir. Bugün Türkiye'nin yaşadığı süreç 100 yıl öncesinden pekte farksız değildir. Yine tüm Dünya kudurmuşcasına üzerimize saldırmakta, yine tüm kalelerimiz zapt edilmek istenmektedir. Bugün Cumhuriyet için bedel ödeme zamanıdır. Yüzyıl öncesinden alınan dersleri hatırlamalı, yabancı devletlerin güdümünde olan herkesten uzak durulmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Aziz Türk Milleti ile birlikte Anadolu toprakları üzerinde yaşayanan herkesin güvencesidir. Türk Bayrağı'nın dalgalandığı her toprak Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprağıdır. Bu cennet vatan için ödenen bedelleri iyi hatırlamalı ve mücadeleden yılmamalıyız. Bugün farklı terör yapılanmalarının ve yabancı devlet uşaklarının sızdığı, makam sahibi olduğu Türkiye'de, yeni bir Cumhuriyet alevi yakmaya mecburuz. Daha müreffeh yarınlar için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilelebet payidar kalması elzemdir.
Dünya, barış ve huzura ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile ulaşabilir. Bugün bunu Dünya üzerinde zulme uğrayan ve akabinde Türk Bayrağı ile o zulümden kurtulan herkes çok iyi bilmektedir. Bugün bizlerin yapması gereken tek şey Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne sahip çıkmaktır. Gerisi sadece teferruattan ibarettir.