Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Cumhuriyet Savaşları...

Türkiye’nin 98 yaşında toy bir Cumhuriyet olduğuna inanmamak için elimizde çok fazla tarihi veri var. 1299 yılında Osman Gazi tarafından kurulan Osmanlı öncesine gitmeden konuyu Anadolu tarihçesi ile size derlemek niyetindeyim. Bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu unvanı, 1453 yılında II. Mehmed'in Konstantinopolis'i fethedip Bizans İmparatorluğu'na son vermesiyle kazanılmıştır. Ve yine 1517 yılında, I. Selim'in Büyük Mısır Seferi sonucunda İslam hilâfeti Osmanlı Hanedanı'na geçmiş ve bu tarihten sonra gelen her padişah, aynı zamanda halife olmuştur. Bu şekli ile değerlendirdiğimizde Osmanlı İmparatorluğu sınırları 1683 yılında en geniş boyutuna ulaşmış; Orta Avrupa'nın bir bölümü ile Balkanlar'ın tamamı, Kuzey Afrika'nın bir bölümü, Hicaz, Mezopotamya, Kafkasya'nın bir bölümü ve Anadolu üzerinde hâkimiyet kurmuştur. Sonrasında 1699 yılında Karlofça Antlaşması ile gerilemeye başlamış ve 1922 yılında saltanatın kaldırılması ile birlikte yıkılmıştır. Ve akabinde 29 Ekim 1923 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunu tüm Dünya'ya ilan etmiştir.    Atatürk'ten Erdoğan'a kadar geçen 98 yıl içerisinde Türkiye, birçok badireler atlatmış ve tıpkı Mustafa Kemal Atatürk döneminde olduğu gibi Recep Tayyip Erdoğan döneminde de ülke dev yatırım hamleleri ile gücüne güç katmıştır. Bugün Türkiye’nin ekonomi savaşlarında verdiği çetin mücadeleyi 1683 sınırlarını hesaplayarak okuduğumuzda görmekteyiz ki, Erdoğan yeni bir imparatorluk kurma görevini üstlenmiştir. Bugün Recep Tayyip Erdoğan'ı Ertuğrul Gazi olarak tanımlayacak olursak eğer Osman Gazi kim sorusunu mutlaka kendimize sormak zorundayız! Veyahut bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Fatih Sultan Mehmet Han olarak değerlendirecek olursak o zaman Kanuni Sultan Süleyman kim sorusunu kendimize sormak zorunda oluruz.    Bugün Türkiye, yeni bir demonim meydana getirme mücadelesi vermektedir. O sebepledir ki; Irak, Suriye, Afganistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve daha birçok ülkeden halklar Türkiye'de demografik yapıya dahil edilmektedir. Yani dünün Osmanlı İmparatorluğu bugünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti yarının Türk İslam İmparatorluğu olma yolunda hızla ilerlemektedir. Ve orta vadede 2050 yılında bu hayalin gerçekleşeceğini ifade edebiliriz. Hatta enerji ve teknoloji alanındaki yatırımlar mevcut hızında devam ederse bu tarih 2038 yılına kadar çekilebilir.    Türkiye’nin Afrika güdümlü yeni rotası aslında yüzlerce yıllık doğal birikimin oluşturduğu bu ana yoldan ibarettir. Bugün Türkiye’nin yaşadığı her süreç bir savaş olup bu savaşların bütününe "Cumhuriyet Savaşları" demek en doğrusu olacaktır. Türkiye, sadece askeri ve demografik yapısı ile değil, aynı zamanda tarihi ve coğrafi geçmişi ile de büyümeye mecbur bir ülkedir. Köklü bağları ve kutsal ittifak savaşları ile yüzlerce yıldır varlık mücadelesi veren Türkiye, Karlofça'nın intikamını alma gayesi ile an be an sahada varlığını yaygınlaştırarak ilerlemektedir. O sebepledir ki Türkiye, ne Mustafa Kemal Atatürk'ten ne de Recep Tayyip Erdoğan'dan ibaret değildir. Türkiye, köklü devlet hukukundan ibaret imparatorluk olma yolunda hızla ilerleyen dev bir Cumhuriyet'tir. Bugün 98 yaşında olan Cumhuriyet, bu nedenle çok kıymetli ve kutsaldır.    Türkiye’nin bugünlerine gelmesinde emeği geçen başta aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz olmak üzere tüm emektarlara şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsın Türkiye… 
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2021 - Cuma

Cumhuriyet Savaşları...

Türkiye’nin 98 yaşında toy bir Cumhuriyet olduğuna inanmamak için elimizde çok fazla tarihi veri var. 1299 yılında Osman Gazi tarafından kurulan Osmanlı öncesine gitmeden konuyu Anadolu tarihçesi ile size derlemek niyetindeyim. Bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu unvanı, 1453 yılında II. Mehmed'in Konstantinopolis'i fethedip Bizans İmparatorluğu'na son vermesiyle kazanılmıştır. Ve yine 1517 yılında, I. Selim'in Büyük Mısır Seferi sonucunda İslam hilâfeti Osmanlı Hanedanı'na geçmiş ve bu tarihten sonra gelen her padişah, aynı zamanda halife olmuştur. Bu şekli ile değerlendirdiğimizde Osmanlı İmparatorluğu sınırları 1683 yılında en geniş boyutuna ulaşmış; Orta Avrupa'nın bir bölümü ile Balkanlar'ın tamamı, Kuzey Afrika'nın bir bölümü, Hicaz, Mezopotamya, Kafkasya'nın bir bölümü ve Anadolu üzerinde hâkimiyet kurmuştur. Sonrasında 1699 yılında Karlofça Antlaşması ile gerilemeye başlamış ve 1922 yılında saltanatın kaldırılması ile birlikte yıkılmıştır. Ve akabinde 29 Ekim 1923 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunu tüm Dünya'ya ilan etmiştir. 

 

Atatürk'ten Erdoğan'a kadar geçen 98 yıl içerisinde Türkiye, birçok badireler atlatmış ve tıpkı Mustafa Kemal Atatürk döneminde olduğu gibi Recep Tayyip Erdoğan döneminde de ülke dev yatırım hamleleri ile gücüne güç katmıştır. Bugün Türkiye’nin ekonomi savaşlarında verdiği çetin mücadeleyi 1683 sınırlarını hesaplayarak okuduğumuzda görmekteyiz ki, Erdoğan yeni bir imparatorluk kurma görevini üstlenmiştir. Bugün Recep Tayyip Erdoğan'ı Ertuğrul Gazi olarak tanımlayacak olursak eğer Osman Gazi kim sorusunu mutlaka kendimize sormak zorundayız! Veyahut bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Fatih Sultan Mehmet Han olarak değerlendirecek olursak o zaman Kanuni Sultan Süleyman kim sorusunu kendimize sormak zorunda oluruz. 

 

Bugün Türkiye, yeni bir demonim meydana getirme mücadelesi vermektedir. O sebepledir ki; Irak, Suriye, Afganistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve daha birçok ülkeden halklar Türkiye'de demografik yapıya dahil edilmektedir. Yani dünün Osmanlı İmparatorluğu bugünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti yarının Türk İslam İmparatorluğu olma yolunda hızla ilerlemektedir. Ve orta vadede 2050 yılında bu hayalin gerçekleşeceğini ifade edebiliriz. Hatta enerji ve teknoloji alanındaki yatırımlar mevcut hızında devam ederse bu tarih 2038 yılına kadar çekilebilir. 

 

Türkiye’nin Afrika güdümlü yeni rotası aslında yüzlerce yıllık doğal birikimin oluşturduğu bu ana yoldan ibarettir. Bugün Türkiye’nin yaşadığı her süreç bir savaş olup bu savaşların bütününe "Cumhuriyet Savaşları" demek en doğrusu olacaktır. Türkiye, sadece askeri ve demografik yapısı ile değil, aynı zamanda tarihi ve coğrafi geçmişi ile de büyümeye mecbur bir ülkedir. Köklü bağları ve kutsal ittifak savaşları ile yüzlerce yıldır varlık mücadelesi veren Türkiye, Karlofça'nın intikamını alma gayesi ile an be an sahada varlığını yaygınlaştırarak ilerlemektedir. O sebepledir ki Türkiye, ne Mustafa Kemal Atatürk'ten ne de Recep Tayyip Erdoğan'dan ibaret değildir. Türkiye, köklü devlet hukukundan ibaret imparatorluk olma yolunda hızla ilerleyen dev bir Cumhuriyet'tir. Bugün 98 yaşında olan Cumhuriyet, bu nedenle çok kıymetli ve kutsaldır. 

 

Türkiye’nin bugünlerine gelmesinde emeği geçen başta aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz olmak üzere tüm emektarlara şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsın Türkiye… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.