2022 yılının ilk mesai gününde 2021 yılının son haftası temaslarım ile sizlere merhaba demek istiyorum. Ankara, Eskişehir ve Bilecik ili Pazaryeri ilçe temaslarımızda edindiğimiz en önemli gerçek; siyaset ile kamunun, sokağın durumunun farkında olduğu hususu diyebiliriz. Türkiye'nin hareketli bir 2022 yılı geçireceğinden hiç şüpheniz olmasın. 2022 yılına girildiğinde ardın sıra gelen zamlar elbette herkes de moral bozukluğu yarattı. Mevcut ekonomik koşullar ile hükümetin hangi finansal araçları kullanarak baş edeceğini hepimiz yaşayarak göreceğiz. Ancak gelinen durum iktidarın elini zayıflatırken, muhalefetin elini ciddi oranda güçlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin çocuksu bir heyecanla yürüttüğü TÜİK ve akabinde Milli Eğitim Bakanlığı kapılarına dayanma hezeyanı toplumda hem Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hemde CHP tahtasına eksi yazdı. Toplumun daha gerçekçi muhalefet açıklamalarına ve kavgadan uzak, yapıcı fikirlere ihtiyacı olduğu bir dönemde içi boş hareketler CHP'ye büyük kaybettiriyor. Yine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in pozitif saha kazanımları ve söylemleri, İl ve İlçe Başkanlarının yanlış hamleleri nedeniyle hem esnaf hemde vatandaş üzerinde eksiye dönüşüyor. İYİ Parti'nin güçlü olduğu veyahut güç kazandığı büyükşehirlerde atılan yanlış ve yanlı adımların İYİ Parti'nin oy oranlarına ciddi anlamda negatif yansıması olduğunu ifade etmek gerekiyor.
Ankara'nın gündeminde olan yeni partilerden Deva Partisi ile ilgili bürokraside ciddi bir heyecan yaşandığını gözlemledim. Yine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevresinde var olduğu iddia edilen duvar ile bürokratlar arasında çetin kavgalar yaşandığı aşikar. AK Parti'nin bürokrasi alanında elde ettiği tüm kazanımları son 6-7 aylık yanlış iletişimler ile kaybettiğini ifade edebiliriz. Daha önce de belirttiğim gibi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın acilen AK Parti Milletvekilleri ve İl Başkanları yerine Valiler ile özel gündemli ve geniş vakitli durum toplantıları yapmaya ihtiyacı var. Ve yine 2022 yılında Kalkınma Ajanslarının bütçeleri artırılmak suretiyle kamunun eli güçlendirilmeli.
Gıda fiyatları hususunda Türk Şeker, Tarım Kredi Kooperatifleri ve birkaç benzeri iştirak dışında kamuya değer katan kuruluş olmaması üzücü bir gerçek. Türkiye'nin kalbi Ankara'da gördük ki, Anadolu'nun kalbi Ankara'da atmıyor! Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Ankara bürokrasisi arasındaki çukur, her geçen gün daha fazla derinleşmeye devam ediyor. Türkiye'nin önemli şehirlerden gelen şikayetler ve yine deneyimli bürokratların ikazlarının dikkate alınmadığını gözlemlediğim Ankara'da, değişim her anlamda ve her alanda kaçınılmaz görünüyor.
Türkiye'nin önemli şehirlerinden olan Eskişehir'de Vali Erol Ayyıldız tarafından yürütülen sosyal değişimler ve farkındalıklar toplumda pozitif karşılık buluyor. Kapıların ardına kadar açık olduğu Eskişehir Valiliği'nde, Vali Erol Ayyıldız'a ulaşmak için yapmanız gereken tek şey Valilik binasına gelmek. Ve yine kente katma değer kazandırma yönünde pozitif çıkışları olan Vali Ayyıldız'ın muhalefet şehirlerinden öte AK Parti'nin kalesi olan şehirlerde daha başarılı sonuçlar elde edeceğini ifade edebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin olmazsa olmaz idare kurallarından olan; doğru insan ve istişare kültürünün tek vücut bulduğu Eskişehir Valiliği'ne, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ötesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ında daha fazla uğraması hem kent hemde ülke adına artı kazanım olacaktır kanaatindeyim.
Ankara'nın hareketli gündeminde pek fazla Bursa muhabbeti yapamadığımı ifade etmem gerekiyor. Sonuç itibariyle söz konusu Bursa olduğunda herkesin duyduğu şeyler projeden öte şikayet olunca, bizde diğer kentlerde yürüttüğümüz atakların ne kadar doğru olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Elbette Anadolu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan çok şey bekliyor. Ankara dönüşü uğradığım Bilecik ili Pazaryeri ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı doğrultusunda AK Parti'ye geçen bağımsız aday Zekiye Tekin ile uzun bir sohbet fırsatı buldum. AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enerjisinden memnun olduğunu ifade eden Başkan Zekiye Tekin'in tek beklentisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşleri hanımefendi Emine Erdoğan'ın ilçeye düzenleyeceği bir ziyaret. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dikkatinden kaçmayan Pazaryeri ilçesi, Eskişehir ve Bursa düzleminde geleceğin Bozüyük'ü olmaya aday bakir bir yatırım fırsatı. Bölgeyi tüm detayları ile inceleyen ve yatırım fırsatlarını geliştiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ı da ayrıca tebrik ediyorum.
Bölgeye yeşil enerji yatırımları hususunda değer katması beklenen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in yanısıra ilçenin yabancı yatırımcılara ve savunma sanayine olan coğrafik fırsatlarınıda unutmamak gerekiyor. Hem Eskişehir hemde Bursa Yenişehir Havalimanlarına yakın olan Pazaryeri ilçesi, Türk Kadını'nın isterse neler başarabileceğini görecebileceğiniz eşssiz bir coğrafya.
Ankara'nın gündem hareketliliğini Pazaryeri seçimlerini bağımsız aday olarak girip kazanan Zekiye Tekin üzerinden sonuçlandırmak gerekirse eğer; olası erken seçimlerde partilerden daha önemli olanın adaylar olacağını ifade etmekte fayda var. Ve yine içi boş hemşeri derneklerine yerel yönetimler eliyle verilen gezi bütçelerini sokak hayvanlarına ve sokaktaki insanlara harcadığınızda her anlamda geri dönüşümün iktidar adına daha fazla fayda üreteceğini ifade etmekte kamu adına yarar görüyorum.