Yeni yılın ilk gününden herkese merhaba. Zor geçen bir yılın ardından 2022 yılı, umut yılı olarak karşımıza çıktı. 2020 ve 2021 yıllarının anlamsız virüs krizi nedeniyle hepimiz küresel güçlerin algı operasyonlarının kurbanı olduk. Dünya ülkeleri ile aynı anda ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik çöküşler yaşadık. Türkiye'de olduğu gibi diğer ülkelerde de ekonomik krizler artarken, sosyal yapılar çöktü. Kamu ve özel iştirakler büyük zarar etti. İntiharların arttığı 2021 yılına nazaran 2022 yılı daha umut dolu bir yıl olacak. Umutları kıran iki yılın ardından çift hane bolluğu ile gelen 2022 yılı neler getirecek? Hepimizin merakla beklediği bu sorunun karşılığı, ikinci yüzyılna koşan Türkiye ile büyük beklentileri olanlar için fazlası ile değerli.
Dünya haritasını yeniden şekillendirmek isteyenlerin 2022 yılında agrefis ataklar yapacaklarını öngörüyorum. Türkiye'nin doğusu kadar batısı da zor süreçlerden geçecek. Ekonomik ve sosyal beklentilerin mevcutları koruma becerisi olarak şekillendiği 2021 yılına nazaran, doğru adımlar atmayan herkes büyük kaybedecek! Büyük kazanmak ve büyük kaybetmek için doğru yıldayız. Alacağımız riskler kadar vereceğimiz tavizlerde önemli. Siyasette dengelerin küresel ölçekli değişeceğini düşünmüyorum. 2022 yılı önceki yıla göre küresel dengelerin Türkiye gibi ulus devletlerde ataklarını hızlandıracakları bir yıl olacak. Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, Türkiye, Polonya, BAE, İngiltere ve Latin Amerika'da büyük sonuçlar doğuracak atraksiyonlar ile karşılacağız. İsrail'de hükümet karşıtı eylemlerin artacağı bir yıl olacak. Ve yine Almanya, hızla ekonomik ve kültürel değişime uğrayacak. Aile kavramının yeniden değerli kılınmak istendiği yeni dünya'da, en önemli kaybımız gençlerimiz olacak. Yeni nesil gençler birçok açıdan riskli konumda!
Türkiye öznesinde değerlendirdiğimizde, gelişen sanayisi ve yükselen ekonomik verileri ile güçlenen bir Anadolu portresi ile yüzleşiyoruz. Üretim merkezli ihracat hedefli çalışanlar kadar, kapasitesini aşmayan ve sağlam kadrolarla çalışanlar içinde 2022 yılı kazanım yılı olacak. Siyasi açıdan erken seçim beklentim yok. Olası bir baskın seçimin ise; ulusal güvenlik açısından büyük riskler doğurduğunu bir kere daha yinelemek istiyorum! Kabine değişimini gerçekleştirmemekte ısrar eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a AK Parti içerisinden operasyonlar çekilecek. Bu sürece dair en önemli operasyon, ulusal gündemi yeniden meşgul edecek olan "partisiz Cumhurbaşkanı" ifadeleri olacak. Birçok büyükşehir belediyesine hangi siyasi partiden olursa olsun kayyumlar atanması gündemde. Yine çoğu ilçe belediye başkanlığı da kayyumlara teslim edilebilir. Türkiye'nin 2022 ajandasında terörle mücadele, ekonomi ve sanayi yatırımları öncelikli sırada yer alıyor. Muhalefetin 2022 ajandasını ise, üçüncü ittifak meşgul ediyor. İktidar olabilme ihtimali yükselen CHP'de koltuk kavgalarının en üst perdeden kentlere kadar yaşanacağına şahitlik edeceğiz. Yine İYİ Parti ve Demokrat Parti'yi daha fazla sahalarda göreceğimiz bir döneme giriyoruz. Türkiye'de merkez sağ partisi vurgusunun güç kazandığı bir dönemde bazı siyasi isimler, siyasi lider olarak karşımıza çıkacak. Yeni partilerin kurulmasından daha önemli olan bürokrat isimlerden oluşacak ataklar olacak. Bürokrasinin siyasette daha etkin olduğu bir döneme giriyoruz. HDP'de ise, isim ve yol haritası değişimli daha fazla kazanım elde etme yolunda iç ataklarla karşılacağız.
İş dünyasının ağır bedeller ödediği 2020 ve 2021 yıllarında sessiz kalan iş dünyası patronlarının çoğu koltuklarını terk edecek. Sürece katkı koymayan, üyelerinin yanında olamayan ve yine sektörü için emek vermeyen herkesin sümen altı olacağı bir dönemden geçeceğiz. 2022; büyükşehirler için kabus, küçük şehirler ile kırsal için fırsatlar yılı olacak. Terör daha kurumsal ve mobilize bir biçimde şehir merkezlerinde kendini güçlü patlamalar ile gösterecek. Uyuşturucu madde kullanımını ilkokul seviyesinde aşırı düzeyde göreceğimiz 2022 yılında; sansosyanel intiharlara, patlamalara ve çöküşlere seyirci kalacağız. Her ne kadar 2022 yılı umut yılı oluyor olsa bile, doğru adımlar atmayan herkesin büyük kaybedeceği çukur bir yıl olacak!
2021 yılının son ayında bilindiği üzere; kuraklık, kıtlık ve yokluk yaşadık. 2022 yılında da benzer durumlarla karşılacağız. Hükümetin acil eylem planlarını deprem ve yer yarılmaları için yeniden güncellemesi gerekiyor! Yine hava yolu ile yaşanacak doğal afetlere karşı dikkatli olmalıyız. 2022 yılında uzaylı görme şansımız çok yüksek! Yine uluslararası laboratuvarlarda geliştirilmiş genetiği bozuk insan, hayvan ve çeşitli yaratıklar ile yüzleşebiliriz. Elbette bu kadar ağır süreçlerin yaşanacağı 2022 yılında büyük siyasi ve ekonomik suikastlerde yaşanacak. Türkiye'yi ziyaret eden bir devlet başkanının Türkiye'de öldürülmesi, ihtimaller arasında yüksek öncelikli risk olarak duruyor. Suikast gerçekleşebilecek riskli şehirler arasında; Kayseri, Trabzon, Erzurum, Mersin, Sivas, Amasya, Bursa, İstanbul, Ankara ve İzmir ile Gaziantep yer alıyor. Bu şehirlerde büyük olaylar gündeme gelme olasılığı çok yüksek!
Tüm bu karamsar tabloya göre 2022 yılından başarılı ve kazançlı çıkmak için daha fazla doğru insan ile daha çok istişare etmeliyiz. Hem kamu hem siyaset hemde ekonomi yönetimleri istişareyi ve çeşitliliği önemsemeli ve öncelikli kılmalı. 2022 yılında Türkiye için üç önemli gelişme yaşanabilir. Bunlardan ilki ekonomik ve siyasi çöküş, ikincisi toprak kazanımı ve beraberinde ekonomik yükseliş, üçüncüsü ise; darbe sonucu iktidar değişimi! Tüm bu olasıkların mevcut koşullarda olma olasılığı yüzde 33 olurken, üç seçenek içerisinden birisinin olma ihtimali yüzde 1 değişkene bağlı.
Kısacası; Türkiye'de ki tüm dengeler küresel aktörlerin yüzde 1 hesap hatasına göre artı veya eksi yönde değişkenlik gösterecek. Yani Türkiye'de iki kere iki dörtte edebilir, iki ile sıfır çarpılarak herşeyerde kaybedilebilir. Bu nedenle 2022 yılı her anlamda güçlü bir yıl olacak diyerek hayılara vesile günler yaşamamızı dua ediyorum. Allah insanlık ile beraber olsun.