Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Urla tartışması
İzmir Büyükşehir Belediyesinin mart ayı olağan meclis toplantılarının üçüncü birleşimi, İzmir Büyükşehir Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Mecliste, Urla ilçesinde kısmi yapılaşmanın olduğu yerlerde kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesini öngören plan değişikliği CHP ve AK Parti grupları arasında tartışmaya neden oldu. Öte yandan AK Parti'li Hızal ulaşım zamlarına tepki gösterirken, Özuslu da Buca Metrosu'nun ihale kararının iptali üzerine devam eden eleştirilere ilişkin açıklama yaptı.
“Planları geri gönderelim”
Urla Belediyesinden gelen ve kıyı kenar çizgilerinin değiştirilmesini öngören komisyon raporu maddesinde komisyonlarda kabul oyu kullanan AK Parti grubu, raporun geri gönderilerek yeniden görüşülmesi gerektiğini belirtip bu kez ret oyu verdi. AK Parti'li meclis üyesi Barış Bükülmez, planlarda sorun olduğunu ifade ederek bunun mağduriyete neden olabileceğini söyledi. Bükülmez, “Urla Belediyesi burada kısmi yapılaşmayla ilgili bir karar aldı. Kısmi yapılaşma adaları Urla Belediyesi tarafından belirlenirken Büyükşehir bürokratları ve Urla Belediyesi bürokratları görüşüyor. Orada 1/1000 bin ölçekli mevzi imar planları yok. Bazı alanlarda parselasyon planları var ve ‘Birbirinin eşdeğerdir' denilerek ‘Bunları kabul edebilirsiniz' diyorlar. İmar adası yok, kadastral adalar var. Bunlar üzerinden tespit yapıyorlar. Böyle bir tespitte doğru sonucu elde etmek çok mümkün değil. Bir adada 11 parsel olduğunu düşünün. 5 parsel kısmi yapılaşmaya uygun olduğunu düşünün. Yüzde 50'den fazla olabilmesi için yüzde 50'den fazla olması gerekiyor. O ev de bahçeli kagir ev ve o evi dahil edemezsiniz. Bunun dahil edilmeyişi orada ciddi bir mağduriyet oluşturuyor. Bu tespit edilen konuların kriterlerin çok net bir şekilde iletilmiş olması gerekiyordu. Biz bu alanı İzmir Büyükşehir Meclisi üyelerimizle birlikte gezdik. Onlar da mağduriyet olduğunda hemfikir. Urla Belediyesiyle de görüştük ve kendileri, ‘Planları gönderin. Biz tekrar çalışalım ve mağduriyet yaşanmasın' diyor. Planları geri gönderelim. 3 ay sonra olsun ama doğru olsun diyoruz” sözlerine yer verdi. Özuslu ise “Mağduriyetinden bahsettiğiniz kagir evlerin sayısı kaç?” diye Bükülmez'e sordu. Bükülmez, “Bir tane olması bile yetiyor. O nedenle sayısının çok önemi yok. Bir tane kagir ev adayı kaybettirir” cevabını verdi.
“Kararın geri gönderilmesini doğru bulmuyorum”
CHP'li meclis üyesi İrfan Ünal da maliklerin başvuru yapması durumunda gerekli işlemlerin yapılacağını söyleyerek, “Konu zaten bir mağduriyet üzeninde bize geldi. Biz geçen sene bunu reddetmiştik. Bununla ilgili 1992 yılından önce yapılaşmış alanları biz kıyı kenar kanunun dışında alıyoruz. Daha önce bize geldiğinde bununla ilgili ilçeden gelen bir karar olmadığı için reddettik ve kısmı yapılaşma kararı alındığında ‘Biz bunu kabul edebiliriz' demiştik. İlçe belediyesi de bölgede tespit yaparak kısmı yapılaşma kararını almış. Biz de ona göre karar aldık. 3 siteyi ilgilendiren, 70'li yıllarda yapılaşmış bir alandan bahsediyoruz. Malikler kısmı yapılaşma için başvuruda bulundu. Biz de iptal yaptık. ‘Kagirler dışarıda kalmış' deniliyor. Eğer öyleye başvuruda bulunulur ve biz de karara işleriz. O nedenle ben kararın geri gönderilmesini doğru bulmuyorum” dedi.
“İtiraz yolu açık”
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise alınan kararın itiraz yolunun açık olduğunu ifade ederek “Biz de bu konuyu grubumuzda enine boyuna inceleyip tartıştık. Dolaysıyla burada bir plan düzenlemesi söz konusu. Büyükşehir yasası da yürürlüğe girdiğinde köylerdeki yapılara ilişkin de düzenlemeler de var. Eğer bahsi geçen mağduriyetler varsa itiraz yolu açık ve o itirazlar Büyükşehir'e gelir. O zaman yeninde değerlendirilir” diye konuştu. Barış Bükülmez de “İrfan Bey ‘Bir kez daha karar alıp gönderebilirler' dedi ancak kısmi yapılaşma kararı bir kez alınabiliyor” yanıtını verdi. CHP'li meclis üyesi Murat Aydın, Urla Belediye Meclisi'nin toplanmamasını eleştirerek “Kısmi yapılaşma alma yetkisi ilçe belediyesinin. Biz daha sonra bu kararı değerlendiriyoruz. Hakan Bey de söyledi. Yerelin durumunu en iyi oradaki üyeler bilir. Burada da bizim hep söylediğimiz şeye geliyoruz. Yerel belediye meclisi 2 yıldır toplamazsanız böyle olur” ifadelerine yer verdi.
“Art niyet yok”
Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, şunları söyledi:
“Burada meseleyi politize etmeksizin sorunun bütüncül anlamda çözümü için verilen bir teklifti. Hiçbir art niyet yok. Hakan Bey'in yerel meclis üyesinin o bölgenin hassasiyetlerini bilmeleri üzerine söylediği sözün altında şu yatıyor; orada halkla görüşen kişiler aynı zamanda CHP'li meclis üyesi arkadaşlar. Ben oradaki CHP'li üyelerin de gelip konuya katılmasın isterdim. Şimdi konuyu politize ederek yasal bir zemine çekme in hiç anlamı yok. Şu an alınacak kararla sorun kısmen çözülecek. Biz de diyoruz ki ‘Sorunu çözeceksek bütüncül çözelim.' Bunun için en fazla 3 ay kaybederiz. İnsanlar orada oturuyor. Evsiz yurtsuz değiller ama biz bugün burada alacağımız karala dönüşü olmayan kararlar alıp başka mağduriyetlere neden olacağız. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın bir vatandaşın dahil mağdur olmaması adına AK Parti grubu verilen kararın doğru olmadığını, en azından kısmen yanlış olduğunu gördük ve tüm iyi niyetimizle bir öneri sunduk. Bunun siyasal noktalara çekilecek bir yanı yok. Bunu mağduriyetlerin giderilmesi adına bugün iade edelim.”
“Oybirliğiyle geçirelim”
Özuslu da, “Bizim meclisimizin varlığının tek bir sebebi var; İzmir halkının dertlerine derman olmak, sorunlarını çözmek. Onun için buradayız. Orada bir problem var ve bu yeni bir problem değil. Görebildiğim kadarıyla her parti burada bu sorunun çözülmesi yönünde bir irade ortaya koymuş. Burada mesele olarak gündeme gelen şey; biz burada bu kararı alırsak bazı insanların hak kaybına uğrayacağı yönünden çekinceler var ama yine anladığım kadarıyla itiraz yolu da açık itirazlar da bize geliyor ve o itirazlar geldiğinde yeniden değerlendiririz. Geçer gider. O nedenle bugün bunu oybirliğiyle geçirelim. Burada çok fazla tartışılacak bir konu yok” dedi.
“Bu kararı alma hakkına sahip değiliz”
Bunun üzerine tekrar söz alan CHP Sözcüsü Nilay Kökkılınç, eleştirilen kararın Urla Belediyesinden geldiğini belirterek, “Urla Meclisi'nden Büyükşehir'e bir karar gelmiş. Eğer biz siyaseten yaklaşıyor olsaydık çok daha farklı olurdu. Ayrıca Urla Belediye Meclisi'nin toplanması yasal olarak mümkün. Biz Büyükşehir olarak bu kararı alma hakkına sahip değiliz. Keşke zamanında bu pafta planları hazırlanırken bu sorunlar dikkate alınsaydı. Biz pafta çalışmasını onaylıyoruz. Dolayısıyla itirazlar gelebilir, biz yine burada oylayabiliriz Urla Belediyesi paftalarla ilgili yeni bir çalışma yapar ve Büyükşehir'e gelir. Konu tamamen hukuktur. Yapılabilecek şey bundan ibarettir” diye konuştu.
“Urla Belediyesinin aldığı karar yanlış”
AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, Urla Belediyesinden kararın eksik olduğunu söyleyerek, "Orada adanın belirlenmesi sürecini değerlendirmek lazım. Urla Belediyesinin almış olduğu kararın yanlışlığından bahsediliyor. Biz bunu söylüyoruz. ‘Urla Belediyesinin aldığı karar yanlış' diyoruz, o kararı savunmuyoruz ki. Teknik olarak bu kararın ikinci kez alınmadığını öğrendik. İtirazdan bahsediyorsunuz. Bir kişinin itirazı atladığını düşünün. Mağduriyet doğacak mı? Doğacak. Bu önerimizden, tartışmadan olay nasıl Urla Meclisi'nin toplanmasına geliyor anlamış değilim. Kimsenin elini tutmuş değiliz. Kayyım orada. Gider görüşürsünüz. Oturup toplantı yapıp kararlar alıyorsunuz. Sonra gelip burada meselleri politize ediyorsunuz ve vatandaşlar mağdur oluyor. Ben komisyonlarda yanlış karar verdiğimiz söylüyorum. Ben komisyonda yanlış karar verdim ve düzeltilmesini istiyorum” diye konuştu.
Tekrar söz alan Kökkılınç ise şunları söyledi: “Biz burada yanlış bir karar vermiyoruz. Urla Belediyesinin de yanlış bir karar verdiğini söylemiyoruz. ‘Eksik bir karar vermiş' diyoruz. Urla Belediyesi sorun olan yapıları tespit edip bize gönderir.”
Gündem maddesi Millet İttifakı'nın kabul, Cumhur İttifakı'nın ret oylarıyla birlikte oyçokluğuyla kabul edildi.
“Hizmetten çok bahane var”
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “Buca Metrosu'nda da gördük ki hizmetten çok bahane ortaya koyan bir anlayış var” diyerek Buca Metrosu'nun ihale kararının iptali üzerine şöyle konuştu: “Biz Buca Metrosu'nun şeffaf olmadığını mı iddia ettik? Hayır. ‘Şov yapıyorsunuz' dedik. Başkan hemen ‘Kadın bürokratlarımıza güvenerek ihaleyi yaptık' dedi. İhale doğru yapıldı ancak bizim eleştirdiğimiz 529 milyon fazla veren firmaya vermenizdi. Biz bu hatadan geri dönelim dedik, siz ‘Hayır' dediniz. Biz dedik ki ‘ihale göz göre göre fazla tutar verilene verildi.' Biz İzmir Büyükşehir Belediyesinin yönetim anlayışındaki yanlışları düzeltmek için mücadele ediyoruz. Biz bugüne kadar tamamen hizmet anlayışıyla sizi ortak noktada buluşturmaya çalışıyoruz.”
"Büyükşehir bu hukuksuz kararından vazgeçsin"
Yeniden söz alarak toplu ulaşımdaki zamlara değinen Hızal, “İzmir'de ulaşıma zam yapıldı. Evet dünya piyasalarındaki akaryakıt fiyatlarının artışıyla ilgili bir sorun var. Evet ESHOT bu akaryakıt artışlarından en çok etkilenen kurum ama bir şeyi yaparken işi ciddiyetle yapmasını istiyoruz. Hukuka ve kanunlara uygun yapmasını istiyoruz. UKOME'den bir zam kararı alınıyor. Bu kararla ikinci binişlerde yüzde 38 oranında bir zam var. Ayrıca bugüne kadar İzmir ulaşımında ilk kez uygulanacak bir uygulama yapılıyor. Her ay otomatik zam yapılacak ve bu kararı alırken hukuksuz karar alıyorlar. Aynı karar geçen yıl alınmış. İzmir 6. İdare Mahkemesi iptal etmiş. ‘Sizin bu aldığınız karar yanlış' demiş. Bu kararı Büyükşehir temyiz etti mi? Büyükşehir çıksın, bu hukuksuz kanuna uygun olmayan kararından vazgeçsin. Hukuka ve kanuna uygun bir karar versin. Bu arada; mahkeme yürütmeyi durdurma veriyor, geçen süre içerisinde vatandaştan para toplanıyor, tarife biraz daha aşağı iniyor ama bu kurum vatandaşın parasını iade etmiyor” dedi.
"Sona ermemiş bir mahkeme kararı üzerinden 2 gündür tartışılıyor"
Mecliste son söz olarak Özuslu, Buca Metrosu'na ilişkin, “Ben hukukçu değilim ama buradaki arkadaşlarımız sayesinde öğrenmeye çalışıyorum. Kararı ben de okudum. Sonunda ‘Temyiz yolu açık' diyor. Yani daha sona ermemiş bir mahkeme kararı üzerinden 2 gündür tartışılıyor. ‘Temyiz yolu açık' demek, ‘Ben bir karar verdim ama üst mahkemem bunu tekrar değerlendirir' demek. Üst mahkemeden dönen hiç mi karar yok? ‘Niye erken temel atma töreni yaptınız?' diyorsunuz ya, ben de o zaman ‘Daha temyiz yolu açıkken 529 milyon lira zararı olduğunu söylüyorsunuz. Kaldı ki Türkiye'de en düşük teklifi verenin ihaleyi alamaması ilk kez mi oluyor?' diyorum. Bunlar olabilen şeyler. Yürüyeceğiz, iş yapacağız, hizmet edeceğiz. İcraat yaptıkça mahkeme kararları olacak” dedi.