Alman Dayala, Bursa'nın Derya'sı

Genel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.09.2021 - 09:11, Güncelleme: 21.09.2021 - 09:11 8464+ kez okundu.
 

Alman Dayala, Bursa'nın Derya'sı

Almanya'nın Köln şehrinden 10 yıl önce yurt dışı eğitim programı ile İnegöl'e gelen Alman vatandaşı Dayala Lang (28), hem Türkçeyi hem de İslam dinini öğrendi.
İnegöl'ün kırsal Cerrah Mahallesi'nde ikamet eden eski beldenin eski Başkanı İsmail Karaman ve ailesinin 10 yıl önce misafiri olan Dayala, o dönemde ilk olarak ismini değiştirdi. Derya ismini kullanan Alman genç kadın, her sene İnegöl'e gelerek Karaman ailesinin yanında kaldı. Türkçe öğrenen 24 yaşındaki Lang, İslam dinini de araştırıp, Ramazan ayında oruç tuttu, kurban bayramında ise kurban kesimine katıldı. Camiye gidip namaz kılan genç kadın, Türk örf ve adetlerini de öğrendi. Geçen hafta ilçeye gelen Lang, Karaman ailesinin evinde kalarak özlem giderdi. Makarna, salça yapmayı da öğrenen Lang, hayali olan traktör sürmeyi de öğrendi. Güzel anılarını anlatan Dayala Lang, "10 yıl önce İnegöl'e geldim. Çok iyi bir ailenin yanında kaldım. Birbirimize alıştık ve akraba gibi olduk. Benim için çok değerli oldular. Cerrah'ta ve İnegöl'de İngilizce dersleri verdim. Benim İsmail abim önceden Cerrah'ta Belediye Başkanıydı. Bütün düğünlere davetliydik her hafta sonu düğünlere gittik, bir düğünden başka bir düğüne koştuk. Ben düğünlerde oynamayı çok seviyorum. Türk düğünleri çok güzel ve bir arkadaşımın kına gecesini gördüm çok güzeldi. Tavuk almaya da gittim her şeyi gördüm. İlk geldiğimde 1 gün oruç tuttum sonra şeker bayramı gördüm çok güzeldi. Türk bayramlarını çok seviyorum. Kurban Bayramını da gördüm ineği kestik biraz üzüldüm ama sevap diyorlar. Türk yemeklerini de çok sevdim. Türk kahvaltılarını da gerçekten çok güzel salçayı çok seviyorum. Türk ailem ile beraber salça da yaptık, makarna yapmayı öğrettiler, yufka açmayı da öğrettiler. Makarnayı çok seviyorum. Valizimde 3 kilo makarna var. Onu Almanya da yiyeceğim bitince yine yapacağım. Çünkü artık öğrendim. oklavam da var. Benim Türk ailem benim için ailem İsmail abinin ve Fatma ablanın çocukları benim için kardeş gibi hem de onların kuzenleri benim de kuzenlerim. Bir kuzenim var bana traktör sürmeyi öğretti. Almanya'da şehirde oturduğumdan süremiyordum o yüzden ilk defa traktör sürdüm, çok hoşuma gitti, çok beğendim. Tarlaya gittik. İlk geldiğimde ismimi pek söyleyemiyorlardı (Dayala) Türkler için biraz zor geliyor. Sonra Türk ismi isteyip istemediğimi Ben de evet olur dedim. D ile başlayan bir isim olsun çünkü benim ismim de D ile başlıyor dedim. Bana sordular Damla mı olsun Derya mı olsun sonra ben de Derya'yı seçtim çünkü anlamı çok güzel deniz demek" diye konuştu. Dayala'nın manevi ağabeyi İsmail Karaman ise "2011 yılı yaz aylarıydı tam tarihini hatırlamıyorum ama o dönemler de ben Cerrah beldesinin başkanıydım. İşte öğrenci değişim programı ile birlikte beldemize misafirlerimiz geliyordu hiç birbirimizi görmemiştik ve karşımıza Derya çıktı. O zaman geldiğinde biz evimizde misafir ettik çocuklarımız ile birlikte zaten kendi yaşıtına yakın çocuklarımız var. Dolayısıyla geldiği zamanlarda hem Ramazan bayramında hem Kurban bayramın da gördük. Kurban kesmenin nasıl olduğunu da gördü, ilk etapta mesela çok ürkmüştü. Ramazan ayında oruç tutmaya çalıştı sonra eşim ile beraber Teravih namazlarına gitmeye başladı. Hem o bize sahiplenme duygusu ile çok sıcak davrandı bizde onu çok sevdik hem o dönemlerde hem Cerrah'taki ilk öğretim okulu hem de Erzurumlular Derneğinde yabancı dil dersleri vermeye başladı. Boş zamanlarımı değerlendireyim hem de çocuklara bir faydam olsun diye başlamıştı. Örf ve adetlerimizi çok benimsedi, yani bizden biri gibi oldu. Daha sonra isim mevzusu beni de çok etkileyen bir mevzuydu; Dayala telafuzu zor olduğu için zaman zaman kimisi Dayana diyordu kimisi farklı bir şey söylüyordu. Dolayısıyla tercihen Derya ismini alınca bir baktım ki Facebook adresinde de Derya Karaman olarak değiştirmiş o sahiplenme duygusu hakikaten beni çok etkilemişti. Şimdi hala Facebook adresinde Derya Dayala yazıyor. Yani o bizim artık bir kızımız gibi onun her zaman bizde bir yeri bir odası ve masamızda tabağı var. O bizi sevdi biz de onu çok sevdik. Çok zeki çok insancıl ve bana yakın davranış şekli var yani Türk gibi kendi evlatlarımız gibi görüyoruz. Onunda bizi çok sevdiğini biliyoruz. Çünkü buraya gelmeyi de çok istiyor zaman zaman geldi işte okul programı ile geldi özel ziyaretler yaptı. 4 yıldır gelemiyordu pandemi sürecinde tabii ki gelişini etkiledi bu yıl hasret giderdik 1 hafta 10 günlük bir süreç içerisinde inşallah en yakın zaman da yine bekliyoruz" dedi.
Almanya'nın Köln şehrinden 10 yıl önce yurt dışı eğitim programı ile İnegöl'e gelen Alman vatandaşı Dayala Lang (28), hem Türkçeyi hem de İslam dinini öğrendi.

İnegöl'ün kırsal Cerrah Mahallesi'nde ikamet eden eski beldenin eski Başkanı İsmail Karaman ve ailesinin 10 yıl önce misafiri olan Dayala, o dönemde ilk olarak ismini değiştirdi. Derya ismini kullanan Alman genç kadın, her sene İnegöl'e gelerek Karaman ailesinin yanında kaldı. Türkçe öğrenen 24 yaşındaki Lang, İslam dinini de araştırıp, Ramazan ayında oruç tuttu, kurban bayramında ise kurban kesimine katıldı. Camiye gidip namaz kılan genç kadın, Türk örf ve adetlerini de öğrendi. Geçen hafta ilçeye gelen Lang, Karaman ailesinin evinde kalarak özlem giderdi. Makarna, salça yapmayı da öğrenen Lang, hayali olan traktör sürmeyi de öğrendi.
Güzel anılarını anlatan Dayala Lang, "10 yıl önce İnegöl'e geldim. Çok iyi bir ailenin yanında kaldım. Birbirimize alıştık ve akraba gibi olduk. Benim için çok değerli oldular. Cerrah'ta ve İnegöl'de İngilizce dersleri verdim. Benim İsmail abim önceden Cerrah'ta Belediye Başkanıydı. Bütün düğünlere davetliydik her hafta sonu düğünlere gittik, bir düğünden başka bir düğüne koştuk. Ben düğünlerde oynamayı çok seviyorum. Türk düğünleri çok güzel ve bir arkadaşımın kına gecesini gördüm çok güzeldi. Tavuk almaya da gittim her şeyi gördüm. İlk geldiğimde 1 gün oruç tuttum sonra şeker bayramı gördüm çok güzeldi. Türk bayramlarını çok seviyorum. Kurban Bayramını da gördüm ineği kestik biraz üzüldüm ama sevap diyorlar. Türk yemeklerini de çok sevdim. Türk kahvaltılarını da gerçekten çok güzel salçayı çok seviyorum. Türk ailem ile beraber salça da yaptık, makarna yapmayı öğrettiler, yufka açmayı da öğrettiler. Makarnayı çok seviyorum. Valizimde 3 kilo makarna var. Onu Almanya da yiyeceğim bitince yine yapacağım. Çünkü artık öğrendim. oklavam da var. Benim Türk ailem benim için ailem İsmail abinin ve Fatma ablanın çocukları benim için kardeş gibi hem de onların kuzenleri benim de kuzenlerim. Bir kuzenim var bana traktör sürmeyi öğretti. Almanya'da şehirde oturduğumdan süremiyordum o yüzden ilk defa traktör sürdüm, çok hoşuma gitti, çok beğendim. Tarlaya gittik. İlk geldiğimde ismimi pek söyleyemiyorlardı (Dayala) Türkler için biraz zor geliyor. Sonra Türk ismi isteyip istemediğimi Ben de evet olur dedim. D ile başlayan bir isim olsun çünkü benim ismim de D ile başlıyor dedim. Bana sordular Damla mı olsun Derya mı olsun sonra ben de Derya'yı seçtim çünkü anlamı çok güzel deniz demek" diye konuştu.
Dayala'nın manevi ağabeyi İsmail Karaman ise "2011 yılı yaz aylarıydı tam tarihini hatırlamıyorum ama o dönemler de ben Cerrah beldesinin başkanıydım. İşte öğrenci değişim programı ile birlikte beldemize misafirlerimiz geliyordu hiç birbirimizi görmemiştik ve karşımıza Derya çıktı. O zaman geldiğinde biz evimizde misafir ettik çocuklarımız ile birlikte zaten kendi yaşıtına yakın çocuklarımız var. Dolayısıyla geldiği zamanlarda hem Ramazan bayramında hem Kurban bayramın da gördük. Kurban kesmenin nasıl olduğunu da gördü, ilk etapta mesela çok ürkmüştü. Ramazan ayında oruç tutmaya çalıştı sonra eşim ile beraber Teravih namazlarına gitmeye başladı. Hem o bize sahiplenme duygusu ile çok sıcak davrandı bizde onu çok sevdik hem o dönemlerde hem Cerrah'taki ilk öğretim okulu hem de Erzurumlular Derneğinde yabancı dil dersleri vermeye başladı. Boş zamanlarımı değerlendireyim hem de çocuklara bir faydam olsun diye başlamıştı. Örf ve adetlerimizi çok benimsedi, yani bizden biri gibi oldu. Daha sonra isim mevzusu beni de çok etkileyen bir mevzuydu; Dayala telafuzu zor olduğu için zaman zaman kimisi Dayana diyordu kimisi farklı bir şey söylüyordu. Dolayısıyla tercihen Derya ismini alınca bir baktım ki Facebook adresinde de Derya Karaman olarak değiştirmiş o sahiplenme duygusu hakikaten beni çok etkilemişti. Şimdi hala Facebook adresinde Derya Dayala yazıyor. Yani o bizim artık bir kızımız gibi onun her zaman bizde bir yeri bir odası ve masamızda tabağı var. O bizi sevdi biz de onu çok sevdik. Çok zeki çok insancıl ve bana yakın davranış şekli var yani Türk gibi kendi evlatlarımız gibi görüyoruz. Onunda bizi çok sevdiğini biliyoruz. Çünkü buraya gelmeyi de çok istiyor zaman zaman geldi işte okul programı ile geldi özel ziyaretler yaptı. 4 yıldır gelemiyordu pandemi sürecinde tabii ki gelişini etkiledi bu yıl hasret giderdik 1 hafta 10 günlük bir süreç içerisinde inşallah en yakın zaman da yine bekliyoruz" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.